Ülke olarak ohaldeyiz. Girmelimiydik? Evet … Çünkü korkunç bir haldeyiz. Bu hale sebep nedir? Ülkenin yanlış idaresi.
Ülke olarak ohaldeyiz. Girmelimiydik? Evet … Çünkü korkunç bir haldeyiz. Bu hale sebep nedir? Ülkenin yanlış idaresi. Ülkeyi kim idare ediyor? Siyasetçiler. Siyasetçiler kim? Halk. Halk neyse siyasetçisi de o , trafiği de o, adaleti de o, demokrasisi de o. Halk nasıl adam olur. Hiçbir görüşün efendisi olmadığı hür bir eğitimle. O zaman aklı hür (demokrasi), vicdanı hür (adalet), irfanı hür (çağdaş bilimsel seviye) ye ulaşmış, biat eden köle halktan özgür bireylerden oluşan gelişmiş bir topluma dönüşürüz.
Altın nesil yetiştireceğini ve bu neslin imam hatipten çıkacağını zannedenler, aldılar ağızlarının payını oturdular diyeceğim ama hala diyemiyorum çünkü pek oturmuşa benzemiyorlar. Pantolon uymadı gömlek verelim misali başka yobazları kakalamakla meşguller. Ortalık darbe yapan imamlarla , papağan gibi ezberletilmiş repliklerini televizyon kanallarında dolaşarak şakıyan hatiplerle doldu taştı. Yeteeeeerrr…… diye bağırarak bu kabustan uyanmak istiyorum da , halk uyudukça bu da zor gözüküyor.
En iyisi ben size ve çocuklarınıza iyi gelecek bir eğitim önereyim. Ama lütfen yapın. Siz zaten yapıyorsanız da birilerine önerin. Bir kişi bir kişidir.
Bir kere dikkatli olun. Yani algılamak istediğiniz şeyi ayırt edebilmek için gereken odaklanmayı sağlayın.
DON MİGUEL RUİZ ‘in “ Dört Anlaşma” adlı kitabını alın okuyun.
Bu dört anlaşma eğer hayatınıza geçirebilirseniz sizi gerçekten tekamül etmiş o hale sokuyor. Biz o halde olursak bir daha ohal’e düşmeyiz.
1) Kullandığınız sözcükleri özenle seçin. Söz, sadece bir ses ya da yazı sembolü değildir. Söz , evrendeki frekanslarla rezonansa geçen, frekansa sahip bir güçtür.Kendinizi ifade etme ve iletişim kurma gücüdür. Sözle düşünürsünüz. Düşünürken kullandığınız sözlerle yaşamınızdaki olayları yaratırsınız.
2) Hiçbir şeyi kişisel algılamayın. Durumun son derece kişiselmiş gibi göründüğü anlarda bile, başkaları direkt size hakaret ediyor olsa bile, yine de sizinle ilgisi yoktur. Söyledikleri ve yaptıkları şeyler, dile getirdikleri fikirler, kendi zihinlerinde yaptıkları anlaşmalardır. Siz bunları üstünüze alınır ve inanırsanız, onların sizi besledikleri duygusal çöplük, artık sizin çöplüğünüz haline gelir.
3) Varsayımda bulunmayın. Tam olarak anlamak için soru sorun. Sorgulayın. Bir şeyi tam anlamadığınızda kendi paradigmanız doğrultusunda olayları değerlendirir ve anlam vermeye çalışırsınız. Ama gerçek ortaya çıktığında rüya balonunuz patlar ve gerçeğin hiç de düşündüğünüz gibi olmadığını anlarsınız.
4) Daima yapabildiğinizin en iyisini yapın. Her koşul altında, daima en iyisini yapın, ne daha fazla ne daha az. Ama unutmayın an, her an değiştiği için asla en iyiniz olmayacaktır. Her şey canlıdır ve her an değişim halindedir.Bu nedenle en iyiniz bazen çok kaliteli bazen sıradan olacaktır.
Sevgiyle kalın coşkuyla yaşayın…..
BİHİN EDİGE