Sözlük anlamı ile put; İlkel toplumlarda doğa üstü gücü ve etkisi olduğuna inanılan, tanrı olarak tapılan, genellikle canlı bir varlığı , özellikle insanı gösteren, tahtadan,taştan,topraktan yapılmış yontu.
Çok eskilerde evrenin ne olduğunu, Allah’ın (bence sistemin) yaratıcının, yaratılanın ne olduğunu anlayamayan ama bazı şeyler hisseden ilkel insanlar bu hislerindeki gücü sembolleştirmiş ve put sözcüğünün sözlük anlamlarındaki gibi çeşitli yontular yaparak onlara tapmış, çünkü o sembollerin işaret ettiği güçlerden korkmuşlar. Bu bazen güneş olmuş, bazen savaş, bazen kadın olmuş bazen erkek. Bazen uzaydan gelen birileri.
Bu eski kalıntıları araştırmak, saklamak, özen göstermek, değerini bilmek puta tapmak değil, nereden gelip nereye gittiğimizin bilincine varmaktır.
Heykeller, resimler put değil hayal dünyamızdaki gezintiler ile görünmeyeni hissettirebilmek yani sanattır.
Ey cahil, ey bu dünyaya neden geldiğini bilmeyen zavallı !!!!! Bunlara put diye ortalıkta bağırıp çağırırken ,seni putlara taptıran karanlığın yıkıcı uşağı olduğunun farkındamısın ?…
Hani bir laf vardır “Kokudan put kesildim. Dondum kaldım” derler ya işte gerçek put korkutularak dondurulup kalmış değerlerin şekilleridir.
Dünyanın büyük bir kesiminde çarpıtılmış dinler ile tüm gerçek değerler dondurulmuş ve çeşitli putlar haline getirilmiş zavallılarda bunlara tapmaya mahkum edilmiştir.
Bugün bir çok ritüeller ile resmen hipnotize edilmiş yığınlar çeşitli putlara taptırılarak yönetiliyor. Kimi sözde din adamlarına, kimi milliyetçilik maskesiyle siyasilere, kimi paraya , kimi mevki , ünvana.
Putlar haşa günahtır diyerek tüm kalıntıları bu zavallılara yıktırarak, yok ederek de geçmiş ile bağımızı iyice keserek “ GERÇEĞİ YAKALA” mamıza engel olmaya çalışıyorlar.
Allah’tan tüm dünyada dipten gelen bir uyanış var ve yavaş yavaş tüm putlar yıkılarak hakikat ortaya çıkacak.
Sevgiyle kalın coşkuyla yaşayın…
BİHİN EDİGE