Yaşam denilen ve genellikle bir mücadele şeklinde geçen ve de zamanı gelince ki bu zaman kimi için 5 sene kimi için 20 sene kimi için 90 sene olup ama süresi asla bilinemeyen , bir hiçliğe çekip gidilen ve insanoğlunun ne olduğunu idrak edemediği bu ...
Yaşam denilen ve genellikle bir mücadele şeklinde geçen ve de zamanı gelince ki bu zaman kimi için 5 sene kimi için 20 sene kimi için 90 sene olup ama süresi asla bilinemeyen bir hiçliğe çekip gidilen ve insanoğlunun ne olduğunu idrak edemediği bu mucizevi süreç bin bir sırrı saklıyor.
Bu süreç yaşanırken kimi, dünyevi hırslar ve açgözlülük mağarasına dalmış kendi nefsinin yarattığı cehennemde hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyor, kimi, dinlerin vaat ettiği cennet denilen makamın ne olduğunu bilmeden oraya gidecek araçların peşinde değişik bedeller ödüyor.
Oysa dinimizin de, kullanmadığımız takdirde üzerimize pislikler yağdırılacağını söylediği akıl ne derece kullanılıyor?..... Kuran’da çok önemli kılınan ve doğada saklı olan bilgiyi elde edebilmek için ne kadar çaba sarf ediliyor?.....Gene Kuran’ın ilk emri “Yaradan Rabbinin adıyla oku” ne kadar anlaşılıyor?..... Ne kadar kitap ve yaşam okunuyor?.... Tüm bunlardan sonra algımız hangi seviyede oluyor?...
Amacımız ne? Algı yani bilinç seviyemizi yükseltmek mi? Yoksa ne olduğunu anlamadığımız ama yaptığımız takdirde imtihanı geçeceğimizi sandığımız bir şeyler yapmak mı?
İşte bunlardan birisi de KURBAN.
Kuran’dan anlaşılacağı gibi Allah insanın gönlünde saltanat kurma noktasına gelen değerleri oradan çıkarmak istiyor. HZ İbrahim’in gönlünde oğlunun bir sevgi saltanatı temsil etme noktasına geldiğini yani bir tutkuya bir bağımlılığa dönüştüğünü görüyor ve ona oğlunu kurban etmesi gerektiğini rüyasında ilham ediyor. Maksadı HZ İbrahim’in gönlünden bağımlılığı kaldırmak.
HZ İbrahim bu emri yerine getirmeye kalkınca onu engelliyor. Çünkü maksat evladın kesilmesi değil. HZ İbrahim imtihanı başarıyla vererek gönül sarayını bağımlılıktan kurtarıp, evrensel sevgiye yani Allah sevgisine açıyor.(Herkesi,her şeyi ,koşulsuz sevebilmek.)
HZ İbrahim’e oğlunun yerine kesebilmesi için indirilen koç ise bir mesaj olarak dini tarihimize geçiyor.
Şimdi çeşitli bağımlılıklar ile EGO sunu şişiren,nefsine esir düşüp tüyü bitmemiş yavruların hakkını yiyerek kasasını dolduran,kendini öne çıkarmak için herkesin kalbini kıran ve dünyasal dürtülerinin esiri olarak tüm dünyayı ele geçirmek için karanlık güçlere zihnini duygularını ve bedenini satan (Ruhunu demiyorum o satılmaz ancak insanoğlu ondan uzaklaşabilir.) kişilerin bilinç seviyelerini yükseltebilmesi yani tekamül edebilmesi için, bu çok anlamlı günde KURBAN etmesi gereken bağımlılığı, tutkusu o hiç tanımadığı sadece para verip aldığı çoğu zaman yüzünü bile görmediği zavallı hayvan mı? Yoksa vazgeçmesi gereken başka şeyler var mı?..........
Şu sıralar tüm dünyada irade sahibi olan ve nefsin doruğa çıktığı kişilerden oluşan camiayı bir yana bırakıp gelin biz sıradan insanlar, kendisini çok haklı gören kişiler biraz kendimizi inceleyelim.
Eğer biraz uyanık olur kendimizi dingin bir şekilde incelersek bakın içimizde neleri fark edeceğiz.
Yaptığımız bir şey için takdir istemek ve alamadığımızda öfkelenmek ya da üzülmek, sorunlarımız veya hastalığımız hakkında konuşarak ya da sorun çıkararak dikkati üzerimize çekmek;kimse sormadığında ve mevcut durumda bir fark yaratmayacakken lüzumsuz yere fikrimizi belirtmek; karşımızdaki kişiden çok onun bizi nasıl gördüğüyle ilgilenmek ya da daha doğrusu, kendi egomuzu hissetmek için başka kişileri kullanmak; sahip olduğumuz şeylerle, bilgimizle,görünüşümüzle,statümüzle,fiziksel gücümüzle insanları etkilemeye çalışmak; birine yada bir şeye öfkeyle tepki vererek geçici de olsa egomuzu şişirmek; olayları kişiselleştirerek gücenmek, kırılmak ya da öfkelenmek; zihinsel ya da sözel şikayetlerle kendimizi haklı kılıp başkalarını haksız çıkarmak, hep kendimizi önemli göstermeye çalışmak.
Bu iç yolculuğunuzda bu kalıplardan birine rastladıysanız gelin o zavallı hayvan yerine bunlardan birini kurban edelim. İnanın bu o hayvancağızı kesmekten çok çok daha zor. Ama tekamülümüz için olmaz ise olmaz.
Kendi içinizde bunlardan birisine rastlamadıysanız ve eğer sigara içiyorsanız sigarayı, çok yiyorsanız kilolarınızı kurban edin. Eğer hiç biri yok diyorsanız ne mutlu size bir hayvan kesip fakir fukaraya dağıtın.
Tüm İslam aleminin KURBAN BAYRAMI’nı kutluyor. Yüksek bilince ulaşmış insanlarla dolu bir dünya diliyorum.
Sevgiyle Kalın,Coşkuyla Yaşayın.
BİHİN EDİGE